‘Ergenekon terör örgütü’ tam bir düzmece idi, öyle olduğu ortaya çıktı. Ama ‘derin devlet’ diye bir şey vardı ve pek çok suç işlemişti, o mesele ne oldu?
Ama zaten, ‘Ergenekon efsanesi’ başından beri ‘derin devlet’ ile değil, uyduruk, kıytırık işlere odaklanmıştı, sonunda essahtan bir tarihsel-siyasal hesaplaşma, yüzleşme olmayacağı o kadar belli idi ki.
Her şeyden önce, iktidarın içinden çıktığı hareket, kurdukları yeni partinin mensupları Susurluk döneminde iktidar ortağı idi ve diğer bazıları siyaset hayatı boyunca derin devletin içinde bulunmuştu ve o işleri kurcalamak istemedikleri o kadar aşikârdı ki.
Ama o dönemde, bunları ileri süren, en başta ‘Büyük Türk Demokratları’ tarafından ‘Ergenekoncu’ yaftası ile karalanıyordu. Böyle bir ülkede mi derin devlet ile hesaplaşılacaktı, geçin bir kalem. Hiç mi böyle bir imkân yoktu? Olabilirdi, ama o kafa ile değil ve nitekim olmadı.