Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Her meselede olduğu gibi bu meselede de sosyal medya ahmakları hemen bir cetvel kapıp ölçmeye, terazi kapıp tartmaya başladılar. İşçi Erol’un ülkücü olduğunu, Cumhur ittifakını desteklediğini, İmamoğlu’nun tutuklanmasını haklı bulduğunu keşfedip, yargıyı verdiler. Bu ahmaklara göre işçi Erol “AKP’liydi” ve olay da “bir AKP’liyi başka AKP’lilerin yok etmesi”nden ibaretti.
Çok açık söylüyorum, bir işçi hakkını aradığı için katledildiğinde eli titremeden böyle şeyler yazıp çizenler, kaybettikleri vicdan ve onuru geri kazanmaya, tekrar insan olmaya çalışmalıdır.
İşçi Erol’un bazı düşünceleri kendi kafasına dayadığı silah gibi kendisine düşmandı; aynı onu “karşı tarafta” görenlerin düşüncelerinin kendilerine düşman olması gibi.
Evet, bu hayatta iki taraf var, ama bu taraflar AKP ve CHP değil. Örneğin Kapıkule sınır kapısını geçtiğinizde tarafsız bölgeye girmiş olmuyorsunuz. Bu dünyadaki iki taraf işçi Erol’un tarafı ile onu çalıştırıp sömüren, işten çıkartıp tazminatını vermeyen, hakkını aradığında da katledenlerin tarafı.
Bu iki taraftan ya birindesiniz, ya diğerinde.