Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Erdoğan ve Trump’ın telefon görüşmesi ile İmamoğlu operasyonları aynı zamana denk geldi. Telefon konuşmasıyla ilgili Trump’ın temsilcisi Witkoff’un “Türkiye’de çok iyi gelişmeler oluyor” açıklaması da İmamoğlu operasyonuna yoruldu. “Trump, İmamoğlu operasyonun arkasında” demek abartılı bir yorum olur, ancak Trump’ın demokrasi konusunda hiçbir hassasiyeti olmadığı, işine baktığı ortada.
Türkiye’de muhalefet, “Vah ABD Erdoğan’ı destekliyor, AB’nin hiç umurunda değil” diyerek umutsuzluğa kapılmamalı. Hatta tam tersine bu durum Türkiye’de demokrasiye dönüşü destekleyenlerin yararına bile olabilir.
Bazen siyaseti izleyenler beklenmedik bir-iki gelişme üzerine mega okumalara girişebiliyor. Siyasetin sandığımızdan daha uzun erimli olduğunu, her etkinin de bir tepkisini olacağını hatırlamakta fayda var. Bu zamana kadar AB’nin demokrasi konusundaki uyarılarının hükümet üzerindeki etkisi zaten sınırlı olageldi. ABD’ye ise uzun süredir zaten ciddi antipati var. Türkiye’de demokratlar yalnızlar ama bu kötü bir şey olmayabilir.