Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Koca bir haftayı MHP lideri Bahçeli’nin yazdığı uzun açıklama ve açıklamanın MHP’nin resmi Twitter hesabının paylaştığı parçalarını tartışarak geçirdik. Öyle mi dedi, bunu mu demek istedi, beraat kelimesini kullanması yoksa bir mesaj mı içeriyor? Devlet Bahçeli derin devletin sesi falan değil ama milletin ‘bug’ını çözmüş, ağdalı ağdalı yazıyor babam yazıyor. Arada bir de piyasaya şarkılı türkülü iki klip salıyor, millet arkasındaki hikmeti arasın dursun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2017’den beri Türkiye’yi tek başına, en fazla en yakın çevresine yine kendi bizzat atadığı bir grup insanla yönetiyor. Kamuya alınacak müstahdemden, atanacak büyükelçiye kadar herkese sayın Erdoğan karar veriyor. Hasılı, filmlerdeki gibi arkalarda karanlık odada bulup karar alıp bunu da karmaşık menkıbelerle sayın Bahçeli’ye tweet attıran bir irade falan yok. Artık bunu sindirsek iyi ederiz.
Son çözüm süreci Devlet Bahçeli’nin Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun çıkışı üzerine sayın Bahçeli ile çok özdeşleştirildi. Ancak zaman içinde öğrendik ki, süreç Bahçeli’nin çağrısıysa falan başlamamış. Devletin istihbarat örgütü sayın Erdoğan’ın da talimatıyla zaten bir yılı aşkın süredir, gerekli görüşmeleri yapıyor zemini hazırlıyormuş. Muhtemelen Bahçeli derin devletin sesi olarak değil pragmatist bir siyasetçi olarak davrandı, sürecin dışında kalmamak için, üst perdeden olaya dahil olma hamlesi yaptı.