sanat@diken.com.tr
Kitap raflarının karşısına geçip “Ne okusam?” diye düşünmek gündelik hayatın karmaşasından ve hızından kaçmak için yerinde ve keyif veren bir faaliyet. Ama kitapların çeşitliliği karşısında kararsız kalmamak elde değil. Kabul etmek lazım: Bir kitapta karar kılmak zor iş!
Diken bu hafta dört kitaba dikkatinizi çekiyor. Karar sizin. Şimdiden iyi okumalar.
‘Karl Marx ve Dünya Edebiyatı’
Karl Marx bir düşünür olmasının yanı sıra felsefi temellerinde edebiyatın da epey güçlü olduğu bir isim. Edebiyatla sistematik bir ilişki kuran Marx, Goethe, Lessing, Shakespeare, Dante ve Cervantes’i kendine üstat olarak seçmiş, onların eserlerini neredeyse her gün okumuştu. İktisadi gerçekleri ve tutumları akılda kalıcı bir şekilde özetleyen sözler bulmak için Latin klasiklerini didik didik etmişti.
‘Karl Marx ve Dünya Edebiyatı’ da Marx’ın edebiyat eserlerini kendi yazınında ne ölçüde kullandığını, düşünsel temellerinde kurgunun nasıl bir yer tuttuğunu detaylarıyla anlatan bir kitap.
‘Kendiyle Dost Olmak’
Hayatı kolaylaştırdığı kadar zorlaştıran ve içinden kopmanın çok da mümkün olmadığı bir unsur varsa o da insani ilişkilerdir. Ancak esas kurduğumuz dostluk kendimizle olandır. Başkalarından kaçabiliriz ancak kendimizden kaçmak imkansızdır.
Alman felsefeci Wilhelm Schmid, ‘Kendiyle Dost Olmak’ta “Kendini sev” sloganının giderek hepimizi daha fazla sarmaladığı günümüzde kendimizle sağlıklı ve dostane bir ilişki kurmanın önemine vurgu yapıyor. İnsanın, kendine dönük abartılı bir sevginin tehlikelerine kapılmadan, sükûnetle kendisiyle meşgul olmasının, hayat yolunu çizmede nasıl değerli bir kaynak olabileceğini gösteriyor.
‘Antik Dünya’
Antik dünyada yaşam nasıldı? Bir zaman makinemiz olsa ve gidebilseydik Antik Roma’da neler görürdük mesela? İngiltere’nin önemli tarihçilerinden Jerry Toner, bu kitabında antik dünyaya farklı bir yolculuk iddiasında.
Antik dünyada gündelik yaşama odaklanan yazara göre sokaklar ölüm ve çöp kokuyor. Seçkin azınlık dışındaki herkes sürekli fakirleşme, açlık ve ölüm tehdidi altında yaşıyor. Belediye, köle cezalandırma hizmeti veriyor. Bebekler satılıyor, kadınlar satılıyor, erkekler satılıyor. Cinsellikte, kimin kimle ne yaptığına değil, kimin üstte olduğuna bakılıyor. Duvar yazıları bilgelik değil, bol küfürlü mesajlar içeriyor.
‘Bir Çevirgenin Notları’
Usta bir çevirmen olduğu kadar bir kültür insanı ve edebiyatçı kimliğiyle de öne çıkan Celâl Üster’in çevirmenlik serüvenine tanıklık eden ‘Bir Çevirgenin Notları’ Karl Marx, James Joyce, J.L. Borges, George Orwell gibi büyük yazar ve düşünürlerin eserlerinin ülkemizdeki çeviri ve yayınlanma serüvenine ışık tutuyor.
Kitapta Üster’in edebiyat sevgisini, tutkuyla çevirdiği yazarların kendisine hissettirdiklerini, ustaların dünya şiirinden olağanüstü dizelerin çevirilerini ve bazı çeviri analizlerini bulmak mümkün.