Bugün yazarı Nazlı Ilıcak, Ergenekon ve Balyoz süreçlerini Gülen Cemaati’ne yıkmak, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını da ‘darbe girişim’ diye nitelemekle eleştirdiği Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu’na, “Elinde ne gibi belgeler mevcut” diye sordu.
Ilıcak, Bayramoğlu’nun ‘bir bilim adamı’ olarak ‘daha somut bilgilerle düşüncesini açmak zorunda’ olduğunu savundu.
‘Varsa ve paylaşırsa ben de ikna olacağım’
Bayramoğlu’na, “Acaba elinde, Balyoz’u yargılayan 10. Ağır Ceza Mahkemesi’yle Ergenekon’u yargılayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hâkim ve savcılarının Cemaat’le ilişkisini gösteren bir belgesi mi var?” diye soran Ilıcak, “Varsa ve paylaşırsa ben de ikna olacağım ve bu davaları “Askere kumpas” şeklinde değerlendireceğim” diye yazdı.
Ilıcak, Balyoz ya da Ergenekon davalarının kara propagandanın hedefi haline getirildiğini savunarak şu ifadeleri kullandı: “Nasıl ki Ergenekon’un çok geniş tutulması ve birçok davanın tek dosya kapsamına alınması hatalı bir tavırdı, Balyoz ve Ergenekon davalarını ‘kumpas’ saymak ve bu davalarda rol alanları da toptancı bir bakış açısıyla ‘Cemaatçi’ ilan etmek aynı yanlışın tekrarından ibarettir.”
Mesleki hatırlatma
Ilıcak, ‘Değer verdiğim bir gazeteci’ dediği Bayramoğlu’na mesleğin ‘çok önemli bir noksanı’nın hatırlatmayı da ihmal etmedi: “Bilgiye dayanmadan yorum yapmak ve kestirme sonuçlara ulaşmak.”
Bayramoğlu’nun, 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonlarını da, ‘devlet içi Cemaat unsurlarının siyasi seferberliği’yle ile bir darbe girişimi olarak’ değerlendirdiğini belirten Ilıcak, yine, “Elinde, hangi belgeler mevcut” diye sordu.
Ilıcak, ‘bütün bunları Ali Bayramoğlu’yla bir televizyon programında tartışmayı çok arzu ettiğini’ de belirterek yazısını şöyle noktaladı: “Onu, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının darbe değil, yolsuzluk operasyonları olduğuna ikna edeceğimi sanıyorum. İkna edebilirsem, cadı avının bir parçası olma ayıbından onu kurtaracağım için, ayrıca büyük bir memnuniyet duyacağım.”