Bu bir gasp. AKP’nin gaspı. ‘Kayyum atama’ değil şirketlere el koyma.
Evet, bir karar var kâğıt üzerinde. Ama proje mahkemeden. AKP’nin özel olarak ihdas ettiği Sulh Ceza Hakimliği’nden yani. Savcı talep etti, bir hakim ‘evet’ dedi. Adı tarihe not edildi. Türkiye için kara bir gündü, karanlık bir gündü, kararan bir gündü.
Hukuktan söz etmek abes. Adalet çoktan öldü. Olan, AKP’nin taleplerinin yargı kılıfına dönüştürülmesi. Bilirkişi, raporunda grubun mükemmel yönetilmesini ‘şüpheli’ bulduğunu yazmış. Dünya hukuk tarihine geçecek bir tespit…
Tam da seçime 5 kala. Medya grubu bağımsız ve özgür yapısıyla herkesin sesine dönüşmüşken… Bu çökme tesadüf değil. AKP gibi muhalefete tahammülsüz bir siyasi parti bugüne kadar işbaşına gelmedi. Hayat hakkı tanımıyor.
Gaspla özgür medyayı kendi sesine dönüştürme operasyonu seçimin meşruiyetine gölge düşürecek. Zaten adaletsiz bir yarış. Devlet bütün kurumlarıyla AKP’yi tek başına iktidar yapmak için seferber olmuş durumda. El koyma kararını seçimden bağımsız düşünmek mümkün mü? Değil.
Hukukun, Anayasa’nın askıya alındığı, zorbalığın ve keyfîliğin bu kadar pervasızca hüküm sürdüğü bir dönem yaşanmadı.
Yarın 29 Ekim. Cumhuriyet Bayramı. AKP ‘demokrasi’ ile taçlandıracaktı Cumhuriyet’i. Ama sözde kaldı. İstibdat ve zulümle Cumhuriyet’i Baas’a çevirdi. Ülkeyi kararttı…