İç savaşın sonuna yaklaşılırken Türkiye bir yandan Kuzey hattı boyunca YPG hakimiyetini reddediyor, öte yandan da Esad’ın liderliğini kesinlikle benimsemiyor. Oysa, Esad’lı ve YPG’li Suriye, ABD ve Rusya’nın ülke üzerindeki mutabakatlarının parametreleri haline gelmiş bulunuyor. Şimdiden sonra, muhataplarımızla Suriye meselesini konuşurken aradaki bu çelişkiyi daha fazla göreceğiz. Gördükçe de endişemiz, telaşımız ve öfkemiz artacak.
ABD ve Rusya için çözüm olarak görülen statüko bizim için 3.5 milyonu aşkın göçmen, sınır hattı boyunca YPG devletçiği ve en nihayet Şam’da Ankara’ya karşı bilenmiş bir diktatörün olduğu karanlık tablodan başka bir şey değildir. Dosya böyle kapanacak olursa, Suriye sorunu bizim için önümüzdeki onyıllar boyunca açık bir güvenlik problemi olarak devam edecek demektir. Ne var ki sahada meseleyi böyle gören ve sonraki yıllara devredecek riskleri önemseyen başka aktör kalmamıştır.