Karanlık adamları kimin koruduğu, mahkeme kararlarının nasıl el çabukluğuyla değiştirildiği, raporların sihirbazlıkla nasıl uydurulup yok edildiği, klik kadrosunda kimlerin olduğu, paranın kimlerle nasıl paylaştırıldığı, varlığı yokluğu belirsiz kırmızı bültenler ve iade talepleriyle toplumun nasıl oyalandığı belirsizleşen bir ortam, mutlaka kendi cevabını bulur. İşadamıyla, bürokratıyla, siyasetçisiyle, amiriyle, memuruyla bu kadar çok grubun aynı hedefe odaklandığı bir düzen ne kadar ustalıkla gizlenirse gizlensin kendini ele verir.
İktidar, senelerdir kullandığı iletişimsiz iletişim yönteminin bu kez sonuç almayacağını göremedi. Yoksulluğun, işsizliğini, umutsuzluğunu tam ortasında ortalığa saçılan paralar, en başta yoksulların, işsizlerin ve umutsuzların öfkesine yakalandı. Şimdi o büyük kalabalıkların vicdanı olup bitenleri sorguluyor.
Ne pahasına olursa olsun suskunluk kararı iktidara, süreç üzerinde kontrolü de kaybettirdi. Şimdi artık toplumda oluşan kanaatin yargısına tabidir. Kendisi anlatmaktan kaçındığı için kamuoyunun anladığı hikayeye mahkumdur.