Basın kanunlarına öyle maddeler ekleniyor ki bunu “sansür” sözcüğü ile tarif etmek olanaksız. Giderek daraltılmaya çalışılan ifade özgürlüğünü tabuta koyup son çiviyi de çakmak istiyorlar.
Bu tür uygulamalar iki uç durumda olur:
İktidarlar kendilerini çok güçlü ya da çok güçsüz hissettikleri an!
Aslında her iki uç da aynı kapıya çıkar.
Zira en çok korkutan en çok korkandır aynı zamanda. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur. Özellikle sosyal medyada yapılan yeni düzenlemeler, “Gençleri kirli bilgilerden koruyacağız” diye başlamıştı. Şuna dönmüş:
Başta gençlik olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin gerçek bilgiye ulaşmasını engelleyeceğiz!