HDP’yi yüzde 10 barajıyla hesaplaşma kararına iten yalnızca rakamlar ve cesaret değil; PKK da arkadan itiyor.
Neticede HDP’li vekiller, milletvekili olmalarından kaynaklanan haklarıyla Davutoğlu hükümetiyle PKK arasındaki görüşmelerde önemli rol oynuyorlar; onların Meclis’teki varlığıyla İmralı’da mahpus PKK lideri Abdullah Öcalan ile, örgütün Kandil ve Brüksel merkezleriyle bağlantı kolaylaşıyor.
Yasadışı PKK’nın Merkez Komite üyelerinden Cemal Şerik, geçenlerde Özgür Gündem gazetesinde yer alan bir mülakatta, HDP’nin oy oranının hatta yüzde 15 olduğunu öne sürerek ‘geri dönmeyin’ mesajı veriyor.
Benzeri sosyal taban üzerinde yükselmelerine karşın PKK’nın hesabının HDP’den belli noktalarda farklılaşması doğal; PKK’nın parlamenter mücadele dışında başka hesapları da var.
Bu hesaba HDP yüzde 10’u tutturamazsa ‘Madem Ankara’da bize yer yok, biz de Diyarbakır’da ayrı meclis kurarız’ türünden çıkışların dahil olabileceğini, PKK’nın silahlı eylemlere bu durumu gerekçe yapıp yeniden başlayabileceğini de Ankara hesaplıyor.