Davutoğlu’nun (doğrusu insanın tüylerini ürperten) “kol koparma” teşbihi, İslam şeriatında hırsızın elinin kesilerek cezalandırılması kuralını çağrıştırıyordu.
Bu devirde kol koparmasak da Sayın Davutoğlu, mesela iddiaların açığa kavuşması, suçsuzların temize çıkıp
suçluların modern hukuka göre cezasını çekmesi için bağımsız mahkemelere imkân mı tanısak?
Türkiye’de ve aslında her modern devlette yolsuzlukla mücadelenin en iyi yolu, bağımsız ve tarafsız yargı, basın
özgürlüğü ve dengeleme-denetleme kurumlarının iyi işlemesini sağlamaktır.
Yolsuzlukla mücadelenin en kötü yolu ise, iddiaları görmezden gelmek, bağımsız yargıda açıklığa kavuşmasına ve
iddiaların basında yer almasına meydan vermemeye çalışmak, ama bu arada aslında nasıl mücadele etmek
istediğinizi hep daha yüksek perdeden tekrarlamaktır.
O iddiaları dile getirenler kötü niyetli olması durumunda, onu açığa çıkarmak da özgür basın, bağımsız yargı ve güçlü
dengeleme-denetleme ile daha iyi sağlanmaz mı?
Vicdanı güçlü bir siyasetçi temeline sahip olduğunuzu bir daha sergilemenin tam zamanı değil mi Sayın Davutoğlu?