Şimdi Erdoğan da, Davutoğlu da diyorlar ki, bütün bu haksızlıkları yapanlar Gülencilerdir. Oysa bu ülkeyi 2002’den bu yana Erdoğan ve AK Parti hükümetleri yönetiyor.
Gülencilerin, Erdoğan ve külyutmaz ekibini kandırıp, onların ruhu duymadan yargıyı, polisi, jandarmayı, eğitimi, maliyeyi ele geçirdiği ve hükümetin hiç bilgisi, duyumu olmaksızın bu komplolara kalkıştığı tezi bana inandırıcı gelmiyor.
Bugün Erdoğan’ın can düşmanı saydığı Gülen ise, daha bir buçuk iki yıl öncesine dek taraftarlarından, yapabiliyorlarsa ölülerini mezarlarından kaldırıp Erdoğan için oy atmasını talep etmiş kişidir.
Bugün çıkarlarının artık çatıştığı koşullarda patlayan 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmaları vesilesiyle ayrılan yollar, ne o yolların bir başka çıkar ortaklığında yeniden birleşmeyeceğine kanıttır, ne de ortaya saçılan iddiaları yok eder.
Ama adalet, hak ve özgürlükler herkese bir gün lazım olur. Gün gelir haksızlığa uğradığını düşünen herkesin sesini duyurmak için basın özgürlüğüne ihtiyacı olur.