Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Kanal İstanbul 40 kilometre uzunluğunda, 150 metre genişliğinde, 25 metre derinliğinde yapay bir su yolu olacak. Çevre bilimciler, uluslararası ilişkiler uzmanları hatta deprem profesörleri riskleri anlatıyor. Ama bunları dinleyen yok. Dün İmamoğlu operasyonu birkaç anlamda sinyal verdi: Birincisi; ilk operasyonda ortaya çıkan ve kamuoyunu ikna etmeyen bilgilere yenilerini ekleme çabası. İkincisi belediyedeki kilit bürokratların gözaltına alınarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışma koşullarının güçleştirilmesi. Pek muhtemel kayyum yolunun açılması. Üçüncüsü Kanal İstanbul için yol temizliği…
İBB’yi ‘kayyum’a İstanbul’u ‘kanal’a hazırlama operasyonları; susuzluktan depreme iktidarı pek çok riski göze almaya itiyor. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarını tutuklayarak memleketin makul çoğunluğunu endişeye, ekonomiyi yeni bir krize sürükleyen iktidar önümüzdeki günlerde burada yeni adımlar atacağa benziyor.
Kanal İstanbul’un yapımı konusundaki iktidar isteği ile muhalefetin bu konudaki direnme kararlılığı yeni ve güçlü çatışma alanı olacak. Bu arada Kürt sorununun çözümü iktidarın elindeki neredeyse tek olumlu konu. Bu noktada DEM Parti’nin dünkü gözaltıları net şekilde kınaması önemli. Bir yandan barış arayışı bir yandan demokratik mücadele mümkün olabilir mi? Göreceğiz…