Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Gelelim Türköne’nin ‘Erdoğan süreci baltalayacak, Bahçeli de Türkiye’yi erken seçime götürecek’ iddialarına. Benim görüşüm şu: Devlet Bahçeli ve ekibi Erdoğan’ı ‘bir yere doğru zorlama stratejisi’ uyguluyor. ‘Erdoğan’dan ya da iktidar ortaklığından ayrılma stratejisi’ değil bu. Mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurucusu Bahçeli’nin Erdoğan’dan ayrılarak erken seçim istemesinin durduğu yer açısından mantığının olduğunu düşünmüyorum. Çözümün getirme potansiyeli yüksek ‘hukuk-özgürlükler açılımının’ Erdoğan’ı tek adamlıktan uzaklaştıracağı tezine gelince. Ortadoğu’da ve sınırın hemen dibinde yaşanan gelişmeler Erdoğan’ın kolay kolay süreci dağıtmasına izin verecek gibi gözükmüyor.
Ekonomiden hukuka her alanda duvara dayanmış, halkın çoğunluğunun desteğini kaybetmiş Erdoğan ve iktidarı için belki de eldeki tek somut-olumlu hikaye Kürt sorununun çözümü. Bunu da elinden çıkarıp ‘en kritik konuyu hem de 2013-2015 arasındaki ilk denemeden sonra ikincide de başarısız olmayı göze alıp heba etmez…’
Erdoğan’ın iktidarının çok zorlandığı-çok yıprandığı, yapılacak ilk seçimlerde tekrar kazanmasının çok zor olduğu ortada. Bahçeli’nin bu süreçte ‘iktidarın ömrünü bitirecek değil’, ‘kendi çizgileriyle ömrünü uzatacak bir modeli’ benimseyeceği fikrindeyim.