Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Dolar son günlerde özellikle Euro karşısında hızla eriyor. Tesadüf değil tabii ki… Var bir bildikleri… Trump yönetimi “zayıf dolar = güçlü ihracat” formülü ile ilerlemeye karar verdi. Dolar ucuzlayınca Boeing’den fıstık ezmesine kadar “Made in USA” etiketli her şey yabancılara adeta outlet fiyatına satılıyor. İhracat artıyor, ithalat düşüyor. Satışlar yükseliyor, ticaret açığı daralıyor.
Bu durum Türkiye’nin ciddi anlamda işine geliyor aslında… Avrupa Birliği, Türkiye için dış ticaret, doğrudan yabancı sermaye, sıcak para ve diğer borçlanma hareketleri açısından en kritik ortak… Euro’nun güçlenmesi ister istemez bize yarayacak. Türkiye’nin en büyük gelir kalemlerinden turizmde, Euro’nun büyük ağırlığı var. Borç ödemelerimizin üçte ikisi de dolar bazında olduğundan Amerikan para biriminin zayıflaması güzel fırsatlar sunar. İhracatın nefesini açar.
Yine de “19 Mart hadisesi”nden sonra ülkeye duyulan güven ciddi yara aldı. Sorunlarımız öyle büyük ki dolardaki erime, koca ormanı damacanayla söndürmeye çalışmak gibi… Hiçbir rüzgar kolay kolay işimize yaramaz bu saatten sonra… Rota değişmediği sürece bu gemi ulaşamaz hiçbir limana… Benden duymuş olmayın ama bence sorun kaptanda…