Gezi Direnişi sonrası ortaya çıkardığı yeni kimliğiyle Tayyip Erdoğan ve bu yeni kimliğin saçtığı ışınlar altında “neşvünema” gösteren yakın çevresi, her gün bir yenilikle görünmeyi başarıyor. Öyle ki, “şaşırma duygu”sunu bir erozyona uğrattıkları söylenebilir.
Örneğin Şili’de, Peru’da ve Ekvador’da bulunmuş ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olması zaten başlı başına şaşırtıcı bir durum. Ama gidiş ve orada bulunuş biçimine baktığınızda, buyurun size bir şaşırma vesilesi daha.
Neyse ki, dediğim gibi, her gün şaşıra şaşıra, şaşırma yeteneğimiz köreldi. “Ha, öyle mi? Bu da mı oldu?” deyip geçiyoruz.
Şaşırma duygumuz dumura uğramış. “Ha, öyle mi olmuş? Olur, olur,” deyip geçiyoruz.