Kan gövdeyi götürüyor.
(…) belli ki Erdoğan’ın şu evrede sahneye koymakta olduğu strateji böyle bir çatışma ortamını öngörüyor ve bundan oy kazanma hesabı üstüne oturuyor.
Ama bugün tahterevallinin öbür ucunda olanlar üstüne konuşmak istiyorum.
Ta ne zamandır bazı Kürt arkadaşlarımız bize “Konuşup anlaşabileceğiniz son kuşak biziz,” uyarısı yapıyordu; “bizden sonra gelen kuşaklarla diyalog falan kuramazsınız.”
Şu evrede, sanki o “sonra gelen kuşaklar” duruma egemen.
Ama sorun bundan ibaret değil.
Sorun, büyük ölçüde, HDP’nin seçim başarısına bağlanıyor.
Dolayısıyla bugün yapılan bombalı, mayınlı eylemler, görünüşte “Kürtler’in Türkler’e saldırması”; ama aynı zamanda bir iç çekişmenin yansıması.
(…) güler yüzü, esprisi, kıvrak zekâsıyla Demirtaş Kürtler dışında insanlara da başka türlü bir politikanın mümkün olduğunu gösterdi. Bunlar mayınla, bombayla, kaleşnikofla bağdaşmayan şeyler.
Sorun, Kürt siyasi hareketinin bundan böyle bunlardan hangisinin belirlediği arazide yürüyeceği sorunu.