Ne vardı duyuruda? Özü itibari ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması ve tarikat evinden çıkan cübbeli sarıklı amiral…
Ancak bildiri karşıtı açıklamaların tamamında “darbe, cunta, muhtıra” sözleri havada uçuştu.
Olmayan bir olaydan; daha doğrusu, “bunu yapmazsanız şunu yaparız”, “gereğini yerine getiririz”, “gerektiğinde görev üstleniriz” benzeri üst perdeden konuşmayan -ki bugün hiçbir askerin böyle bir konuşmaya hakkı da yetkisi de yoktur- herhangi bir “had bildirmeye çalışmayan” açıklamadan çıkarılmadık şey kalmadı.
Ve iktidar da buna uyup çıkmış “darbe”, “cunta” diyor.
Bakın bu isimlerin hiçbiri yargılanmaktan korkmaz.
Çıkarlar, bağımsız mahkemelere savunmalarını yaparlar.
Ancak daha önce kumpasa uğramış ve aileleri ile birlikte yıllarca eziyete maruz kalmış bu şerefli subaylara artık bir eziyet daha yaşatmayın.
Çok açık ki FETÖ artıkları halen iktidar üzerinde etkili. Karadeniz’e sızmaya çalışan ABD’nin aleyhine olan Montrö’yü kadük bırakarak, Kanal İstanbul’u devreye sokup buna karşı çıkan emekli amiralleri anında susturup hapse atmaya çalışmak tam bir FETÖ kokusu barındırıyor.
Aman dikkat!