• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Akademisyen tecritte, avukatlar hapiste, bombacılar nerede?

23/03/2016 20:25

 

 

mehves evin kelle sbMEHVEŞ EVİN

mehvesevin@diken.com.tr

Üst üste gelen bombalı saldırılar, herkesi korku ve güvensizlik içinde yaşamaya zorluyor. Adalet duygumuz çoktan yerle yeksan.


Zaten Anayasa ve ceza kanunlarının dahi keyfi yorumlandığı bir ülkede, kim, nasıl huzur ve güven içinde olabilir ki?

Barış İçin Akademisyenler, dünyada yankı bulan bildiriye imza attıklarından beri işten atılmak, hedef gösterilmek, tehdit edilmek, soruşturulmak suretiyle lince uğradı. Lincin son halkası, üç akademisyenin tutuklanması.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya’nın bir bildiriye imza attıkları için tutuklanmasının ‘kabul edilemez’ olduğunu açıkladı: “Sadece şiddet içermeyen ifade özgürlüğünün kısıtlanması açısından değil, sözkonusu bildiriye imza atmayı hapisle cezalandırmak da Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’na aykırı.”

Öğretim üyelerini saçma sapan gerekçelerle hapse tıkmak, başlı başına bir hukuk skandalıyken Esra Mungan, 15 Mart’tan beri tecritte.

Mungan ‘ibretlik’ seçildi

Ancak ağırlaştırılmış müebbet cezalarında uygulanan tecrit cezasının Mungan’a verilmesi, belli ki birilerinin ‘ibret olsun’ kararı.

Erdoğan’ın ‘aydın gürühu’nun terbiye edilmesi ve terör tanımını genişletilmesi yönündeki çıkışlarına paralel.

Boğaziçi Psikoloji bölümü öğretim üyesi, kadın ve insan hakları savunucusu Esra Mungan, kişiliğiyle tanıyan herkesin hayran kaldığı, zarif bir insan. Tam da bu özellikleri nedeniyle ibretlik seçildiğine inanıyorum.

Kadınların daha adil ve barışçıl bir dünya talebini yüksek sesle dile getirmesi, birilerini fena halde korkutuyor. Silahlı, bombalı saldırganların değil, kültürlü, vicdan ve adalet duygusuna sahip kişilerin etki alanı çok daha geniş çünkü.

Saygın bir üniversitede, siyasi değil akademik ve insani kimliğiyle öne çıkan bir isme cezaevinde uygulanan fiziki ve psikolojik baskıların ardında, ‘Bakın, elimiz her yere uzanır. Sıradaki sensin!’ duygusunu yaygınlaştırmak var.

Ama yine yanılıyor devlet… Hoyratlık ve kanun tanımazlıktaki bu ısrar, eldeki gücün verdiği sarhoşluk, belki bazılarını bir süreliğine sindirip korkutabilir.

Sonuçta kaybeden, saygın bir akademisyene haksız yere bu insanlık dışı muameleyi reva görenler olacak.

Cizre’yi AİHM’e taşıyan avukatlar hapiste

Akademisyenlerin hapse atılmasını takip eden bir başka hukuk dışı uygulama, dört avukatın tutuklanması oldu. Gerekçe: Toplanamayan delillerin karartılabileceği…

Avukatlardan Ramazan Demir, Cumhuriyet’e söyle konuşmuştu: “Biz adliyedeyken İstiklal’de saldırı oldu. Ama TEM Şube’den polisler, İstiklal’de değil bizim için adliyedeydi. Dışarıda dolaşan bombacıyı değil bizi tehlike görüyorlar.”

Peki avukatların suçu neydi? Demir, sokağa çıkma yasakları sırasında çatışmaların arasında kalanları kurtarabilmek için AİHM’e sürekli başvurdu, beş kez tedbir kararı aldırdı. Çatışmalı bölgedeki hak ihlalleriyle ilgili AİHM’e 14 başvuru yaptı.

Avukatlar, 16 Mart’ta ‘PKK üyesi’ iddiasıyla gözaltına alındı, üç günde serbest bırakıldılar. Savcının itirazı üzerine şimdi tutuklular.

Psikolojik harekat ters teper

İfade özgürlüğü, tüm hak ve özgürlüklerin omurgasıdır… İfade özgürlüğünün olmadığı yerde ne yaşam, ne eğitim hakkını, ne de inanç özgürlüğünü savunabilirsiniz.

Türkiye’de hak ve özgürlüklerin keyfe keder yorumlanmasının pek çok örneğini gördük. Özellikle darbe dönemlerinde.

Bugün akademisyen ve avukatlar üzerinden yürütülen yeni ‘psikolojik harekat’ ne silahları susturuyor, ne bombaları engelliyor, ne de ülkeye bir değer katıyor. Aksine, kaos ve korku ortamının daha da derinleşmesine, uluslararası camiada ‘diktatörlükle, yolsuzlukla yönetilen cihat otobanı ülke’ imajını pekiştirmeye yarıyor.

Bu durumda kaybeden kim? Doğrudan bir saldırının hedefi olmaya gerek yok. Toplum olarak, hepimiz şu veya bu şekilde yaralanıyoruz. Değerlerimizi, ruhumuzu, evimizi, işimizi, özgürlüğümüzü kaybediyoruz.

Kızılay’da, İstiklal’de, Sultanahmet’te patlayan bombaların failleri, plancıları cirit atıyor.

Saldırıların önü kesilmiyor, devlet yetkililerinden anladığımız kadarıyla kesilmeyecek de… Çünkü alınan önlemler yetersiz, yetkililer samimiyetsiz, politikalar başkanlığa endeksli.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Mehveş Evin

SON HABERLER

1,5 milyon liralık tağşişli kaşar peyniri: Mal varlığı yok diye cezalarını ödemiyormuş

Sakarya’nın Pamukova ilçesinde 1,5 milyon liralık tağşişli kaşar peynirine el konuldu. İşletme sahibine defalarca ceza yazıldığı fakat üzerine kayıtlı mal yok diye cezaların tahsil edilemediği anlaşıldı.

Google Meet'e çeviri özelliği geldi: Şimdilik sadece iki dilli

Popüler görüntülü görüşme uygulaması Google Meet’e gerçek zamanlı çeviri özelliği geldi.

'Cheers' dizisinin sevilen yıldızı George Wendt hayatını kaybetti

‘Cheers’ dizisinin yıldızı aktör George Wendt 76 yaşında hayatını kaybetti.

Katar'da 'İmamoğlu'lu soru: Şimşek'ten kaçamak yanıt

Şimşek, Katar’da İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklandığı operasyonun hatırlatıldığı ‘ekonomi’ sorusuna ‘kaçamak’ yanıt verdi.

YRP: Polis ilçe başkanımızı darp etti

Yeniden Refah Partisi (YRP) sözcüsü Suat Kılıç, partisinin Vezirköprü ilçe başkanı Fatih Koç’un 18 Mayıs’ta polis tarafından darp edilerek gözaltına alındığını öne sürdü.

Türkiye İran olabilecek mi?
Terörle arama mesafe koyamıyorum

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 759 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Çiğdem Toker: Türkiye'nin, Zambia, Gambia ve Lesoto'dan daha geride olduğu bir saha var desem tahminde bulunabilir misiniz?

Koray R. Yılmaz: Doların küresel rezerv para olması bu açığı 'sürdürülebilir' hale getirdi

Arif Kızılyalın: Anayasa değişikliği ardında Erdoğan'ın seçilme hedefi yatıyor

Emin Çölaşan: Türkiye köşeyi dönmek üzere idi!

Nuray Babacan: Başta CHP'liler olmak üzere yapılan siyasi operasyonların durması gerekiyor

Fatih Yaşlı: Meclis'in yeniden açılmasıyla birlikte iktidar yeni anayasayı gündeme getirecektir

Alaattin Aktaş: Enflasyon tahminini sabit tutmak, politika faizinin aşağı çekilebileceğinin bir işareti

Taha Akyol: Cumhurbaşkanına, performansını beğenmiyorum diyerek istediği an atama yetkisi verildi

Eren Keskin: Silahların susuyor olması ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin de kaldırılması anlamına gelmeli

Abbas Güçlü: LGS ve YKS benzeri sınavlar sadece bilgiyi ölçen sınavlar değil

Abdulkadir Selvi: Küçük partilerden AK Parti ve CHP'ye geçişlerin artması bekleniyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×