“Türkiye’de dikta rejimi olsaydı, bu eleştirileri yapabilir miydiniz?” diyenler bir hakikati ifade ediyorlar. Bizler eleştirdiğimiz ve karşı çıktığımız için, dikta mimarisi bir türlü tamamlanamıyor. Bizler, yani demokrasiye sahip çıkanlar var olduğu sürece de tamamlanamayacak. Susturmaya niyetlenen buyursun! Güneş de orda, balçık da.
Biz ne kadar direnirsek direnelim, kamu kaynaklarının bu kadar ayarsız bir şekilde iktidar propagandasına akıtıldığı bir ülkede demokrasiyi işletemeyiz.
Demokrasinin vazgeçilmezi eşit ve adil şartlarda yapılan seçimlerdir.
İtiraz edenin hapiste olduğu, çanak tutanın kamu ihaleleriyle servetine servet kattığı, dolayısıyla basın özgürlüğünün sadece iktidara destek olma özgürlüğü olarak anlaşıldığı bir ülkede eşit ve adil seçimlerin yapılabilmesi mümkün mü? Karşınızda devletin elinin ulaştığı her yeri havuza çevirmiş bir iktidar varken.
Demokrasi, iktidarın sandıkla değişebilmesi demek. Hangi muhalif parti veya kalem devletle rekabet edebilir?
Kıssadan hisse: Basın özgürlüğü yoksa demokrasiden geriye hiçbir şey kalmaz.