Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar-Erdem Gül kararına kazan kaldıranlar, ortalığı velveleye verenler aklın-mantığın sınırını aşıp bayırdan aşağıya tostoparlak yuvarlanıyorlar.
Asıl çöküş Anayasa Mahkemesi’nin kararından değil, bu kararın hemen uygulanmasıyla ortaya çıktı. HSYK’nın kontrolü ile ve Adalet Bakanı’nın “Neden serbest bırakıyorsunuz, tutuklu yargılansınlar” diye alenen yargıya müdahalesiyle baskı altına alınmış yargıçlar Anayasa Mahkemesi’ne uygun bir karar verdiler ve tahliyeler bu şekilde gerçekleşti. Kararı kim verdi? Tahliyeler nasıl mümkün oldu, bilen var mı? Cumhurbaşkanı neden “Mahkeme direnmeliydi” dedi?
Anayasa Mahkemesi kararı hakkında değil, iktidarın sınırlanması ve denetlenmesi, haksız tasarruflarının ve zulmünün engellenmesi üzerine bir gündemi takip ediyoruz. Öyle anlaşılıyor ki güç kendi sınırlarına dayanmış durumda, hükmünü artık yürütemiyor.