Meşruiyetiniz kaldı mı? Alnınızdaki “Kabataş sahtekarı” yaftası ile nereye kadar gidebilirsiniz?
Kabataş yalanını savunmak için kaşarlanmak yetmez, insanın köseleden bir yüze sahip olması lâzım. Deri kalınlaştıkça ömür uzamıyor, servetiniz ve itibarınız daha güvende olmuyor.
Kabataş yalanını savunan bir siyasetçi, gazeteci de her türlü melaneti, entrikayı, sahtekârlığı yapmaya hazır demektir. Ülkenizi, geleceğinizi bu siyasetçinin ellerine, gazetecilerin sözüne emanet edemezsiniz.
Kabataş yalanı, bu toplumun sivil aklına ve vicdanına karşı yapılmış alçakça bir darbedir.
Aklı olan bir an önce nedamet getirsin ve “asıl çapulcu benim” diye, başta Geziciler olmak üzere herkesten özür dilesin. Çapulculuk, Kabataş sahtekârlığı karşısında onurlu bir sıfat olarak tarihe kaydedilecek.