Kanun hükmünde kararnameyle 72 akademisyenin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’ndeki protestoya yönelik polis saldırısındaki fotoğrafıyla gündeme gelen doktora öğrencisi Belde Bayındırlı, “Kahramanlık gibi anlaşılmasın ama o an ‘Sizden korkmuyorum’ dedim. Umarım o duruşum başka ‘Hayır’lara vesile olur” dedi.
Fotoğraf: Tamer Arda Erşin\Evrensel
686 Sayılı KHK’yla 115’i Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nden Türkiye’nin en köklü üniversitelerinde görev yapan tam 330 akademisyen meslekten ihraç edilmişti. En fazla ihraca maruz kalan Ankara Üniversitesi’nden 34’ü ‘barış akademisyeni’ olmak üzere toplam 72 akademisyen atılmıştı.
Köklü Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden de 23 akademisyen ihraç edilmişti.
Geçtiğimiz hafta okulda düzenlenmek istenen büyük buluşma, polisin akademisyen ve öğrencilere sert saldırısıyla karşılaşmış, 11 kişi gözaltına alınmıştı. Mülkiye’ye akademisyen, mezun ve öğrenciler değil, iki TOMA ve çok sayıda polis girmişti.
‘Onlar gidince ‘Ya ben ne yapıyorum’ dedim’
Saldırı sırasında polise karşı duruşuyla simgeleşen Bayındırlı’nın fotoğrafı ‘Hayır gitmiyoruz’ sözüyle sembol haline gelmişti.
Evrensel’den Tamer Arda Erşin’e konuşan Bayındırlı, o anları şöyle anlattı: “Aslında o an korkmadım, gözü kara hissetmiştim. Ancak onlar gidince ‘Ya ben ne yapıyorum’ dedim. Bir ürperti oldu. Orada polisler beni ‘Bayan çekilin’ diye ittiriyordu. ‘Sizi de gözaltına alırız’ diyerek köpekle beni korkutmaya çalışıyorlardı. Kahramanlık gibi anlaşılmasın ama ‘Korkmuyorum sizden’ dedim. Şimdi fotoğrafla birleşince kahramanca gözükecek ama o an gerçekten korkmadım.”
‘Ülkenin geneline yönelik bir öfkem vardı’
Fotoğrafı o günün akşamında gördüğünü aktaran Bayındırlı, fotoğrafın kendisinden bağımsızlaştığını “Çok da ben değilim gibi hissettim” sözleriyle anlattı.
Bayındırlı sözlerini şöyle bitirdi: “Aslında sadece üniversiteyi sahiplenmek değildi benim duruşum. Hocalarım ihraç ediliyordu; güldüğüm, bir şeyler paylaştığım hocalardı. Ancak benim ülkenin geneline yönelik bir öfkem vardı. Bütün hayatın kötü gidişine karşıydı benim oradaki duruşum. Sadece Ankara Üniversitesiyle sınırlı değil, Türkiye’nin her yerinden bir sürü insan KHK’lerle atıldı. Onlarla dayanışmak ve yeni güzel bir dünya kurmayı istiyorum.”