Yıllardır kontrollü çatışmayı tercih eden, vur kaç taktiği ile iki ileri bir geri oynayan Ermenistan, bir anda kabadayılığa niye soyundu?
Veya soruyu bir başka açıdan yönelteyim, Ermenistan’ı havuza kim itti?
Ankara’da konuyu yakından takip eden etkin isimlere soruyu yöneltildiğinde işaret parmakları kuzeye Rusya’ya döndü.
Hatta Moskova’nın Ermenistan adımını atarken, tek yönlü kalmayıp bir taşla dört kuş vurmayı amaçladığına yönelik bakışlarını da dile getirdi.
Ankara’da, Moskova’nın kontrollü gerilimin devam etmesini isteyeceği kanısı yüksek…
Ancak Türkiye’de 110 bin çalışanı, yani aileleri ile birlikte nüfusunun dörtte biri bulunan Ermenistan yönetimi bu riski daha ne kadar taşıyabilir?
Paşinyan hükümeti destek verdiği eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan’ın 1991’de İstanbul ziyaretiyle attığı adımın benzerini beklenmedik şekilde atabilir mi?
Bütün bunlar beklenip görülecek gelişmeler.
Bir gerçek var ki Suriye sorunu üçüncü aşamada Akdeniz’e aktı, oradan da bileşik kaplar gibi olan Ege ve Karadeniz’i ısıtıyor…