Parti içi çekişme, kurultaya dayalı içe dönük politikalar da eski sosyolojik tabanı bırakın getirmeyi, yeni tabanlara yönelten politikaların üremesine yol açtı.
Baştan ortaya konulan, kendi temel kadroları ile hedef politikasını uygulamak yerine, kendi sınıfı ile barışmakta zorlanan kesimler üzerinden yeni çizgi hayata geçirilmeye çalışıldı.
Bu da yeni bir kırılmaya daha da önemlisi çatışmaya dönüştü.
Son günlerde adaylık sürecinde yaşananlar da bunun en belirgin örnekleri…
Kılıçdaroğlu’nun başta ortaya koyduğu, “sosyal politikalara donatılmış özgürlükçü demokrasi ” çizgisinde kararlı olduğu görülüyor.
Ancak bunun hangi araçla hayata geçireceği konusunda zorlanıyordu.
Bu zorlukta kendi tercihlerinin de rolü vardı.