Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi eylemlerinde bakkala giderken polisin attığı gaz fişeğiyle yaralanan ve 296 gün sonra hayatını kaybederek Türkiye’yi yasa boğan 15 yaşındaki Berkin Elvan için tek bir laf etmeye gerek görmedi…
Mısır’daki darbe karşıtı eylemlerde polisin öldürdüğü 17 yaşındaki Esma için canlı yayında gözyaşı dökmüş Erdoğan, tam da Türkiye’nin Berkin’e ağladığı sırada Bitlis’te miting yapıyordu… Ancak Berkin’i anmadı…
‘Polise talimatı ben verdim’
Erdoğan, Berkin’in vurulduğu 16 Haziran 2013’ten sadece sekiz gün sonra polisin Gezi eylemlerindeki orantısız şiddetini sahiplenmiş, “Şimdi soruyorlar polise talimatı kim verdi diye… Polise talimatı ben verdim” demişti. Bu sözler, Erdoğan’ın polisi Gezi sırasında ilk ya da tek sahiplenişi de değildi; Başbakan polise ‘destan yazdırmıştı‘:
‘Polis zor şartlar altında çalışıyor’
1 Haziran 2013: “Polis orada dün de vardı, bugün de var yarın da olacak. Taksim Meydanı aşırı uçların yaşadığı bir bölge olamaz. Yarın öbür gün bir şey olsa vatandaş ‘can güvenliğim ne oldu’ diyecek. Bu AK Partiyle başlayan bir süreç değildir ki. Polis her zaman vardı. (…) Polis görevini gerçekten çok zor şartlar altında yapıyor.”
11 Haziran 2013: AKP grup toplantısında Gezi için nöbette bulunan direnişçilere yapılan polis müdahalesi için İçişleri Bakanı’na, İstanbul Valisi’ne ve Emniyet Müdürü’ne teşekkür etti.
‘İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik?’
23 Haziran 2013: “Bu gözü dönmüşlerin polisimize nasıl azgınca saldırdıklarını polisin sadece savunmada kaldığı yeni görüntülerde çok açık ortada. (…) İçişleri Bakanı’ma 24 saat içinde AKM’yi ve Cumhuriyet Alanı’nı temizleyin dedik. Şimdi soruyorlar ‘Polise talimatı kim verdi?’ diye. Polise talimatı ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik. Dünya zil takıp oynasın diye. Bunu mu seyredecektik? Oralar temizlendi.”
24 Haziran 2013: “Polisimiz demokrasi testinden başarıyla geçmiştir. Adeta bir kahramanlık destanı yazmıştır.”
19 Temmuz 2013: “Türkiye’de bir kişi iki kişi üç kişi polise şiddet uygularken ölüyor tweetlerle dünyanın altı üstüne getiriyorlar; Mısır’da şu ana kadar 300 kişi öldü, namaz kılarken kurşunlanıp ölenler oldu dünya sessiz niye konuşmuyorsunuz”
‘Gaz kullanmak polisin hukuki görevi’
24 Temmuz 2013: “Bizim polisimiz Toma’sıyla suyu da kullanır, yeri geldiğinde gazı da kullanır. Bu onun hukuki görevi ve vazifesidir. (…) Biz bugün polisimizle gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz”
“Biz, haksız, temelsiz, mesnetsiz iftiralara kulak asmayız. Bu ülkenin polisine, özbeöz evladına utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan küfreden beyni felçli zihniyete değil, milletin hissiyatına bakarız. (…) İstisnai hataların bütün bir teşkilata mal edilmesine biz rıza göstermeyiz. Polis teşkilatımızın da bu saldırılar karşısında başı dik durmasını, bu saldırılar karşısında moralini hiç ama hiç bozmamasını rica ediyorum”
12 Eylül 2013: “Ülkemizin refahını huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkenin güvenlik güçleri gerekli müdahaleyi yapar kusura bakmayın. Bugün demokrasiye sahip çıkan millet var. O bayat senaryonun başarılı olma imkanı yoktur. 27 Mayıs’ın izlerini sildik. 11 yıl içinde çok büyük reformlar yaptık.”
Mısırlı Esma’ya gelince…
Erdoğan, Mısır’da darbe karşıtı gösterilerde öldürülen Esma’ya canlı yayında ağlamıştı. Başbakan, Müslüman Kardeşler’in liderlerinden Muhammed Baltacı’nın kızına yazdığı mektubu dinlerken gözyaşlarını tutamamıştı..
)