Bu yıl hem AKP’nin iktidara yürüyüşünün; hem de LGBTİ Onur yürüyüşünün 13’üncü yılıydı.
Bu 13 yılda ‘LGBTİ bireyler‘ tüm engellemelere ve baskılara rağmen itirazlarını dile getirme ve haklarını savunma konusunda ortak bir dil oluşturup ciddi bir yol kat ettiler.
Biz ‘seçmen bireyler‘ ise aynı 13 yıl içinde ahlakını sorguladığımız, cinselliğini aşırı bulduğumuz, görünüşünü yadırgadığımız o bir avuç insanın onuruna sarıldığı gibi kendi onurumuza sarılmayı, hakkımızı aramayı beceremedik.
Nerede hata yaptığımızı görmek için pazar günkü yürüyüşün görüntülerini seyretmemiz yeterli.
Onların duygularını ve isteklerini ifade ederken karşılarındakine çevirdikleri tek bir silahları var: Samimiyet. Bizim elimizdekiyse, namlusu kendimize çevrili devasa bir samimiyetsizlik.