Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Zalimler hala dünyayı korkuya sarılarak yönetiyorlar ve halkları da korkularla eğitmek istiyorlar. Misal; bu ülkede insanların 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmasını yasaklıyorlar çıkmaya yeltenini de korkutarak sindirmeye çalışıyorlar. Taksim Meydanı… Aslında şehrin en turistik alanı. Ama şu anda polis kuşatmasında. Bugün oraya gitmek yasak. Yakınlarından geçmek yasak. Orada eylem yapmayı istemek yasak. Hatta eylem yapmayı akıldan geçirmek bile yasak.
1977’yılının kanlı 1 Mayıs’ından sonra yasaklanan ve neredeyse yarım asırdır hak, hukuk, adalet isteyenlerle, hak, hukuk ve adalet ihtimalinin üzerine karabasan gibi çöreklenenler arasında geçen bitmek tükenmek bilmez bir muharebeye meydanlık yapan bu alanda son 48 yıldır sadece üç kere 1 Mayıs kutlandı. 2010’da, 2011’e ve 2012’de… 2013’ün 1 Mayıs’ında Taksim’e çıkmak yeniden yasaklandı. Sonrası, biliyorsunuz tufan.
Muhaliflerini her dönem o meydana sürerek avlayan ve meydan atmosferinde güdümlü bir gerginlik ortamı yaratıp hiçbir hakkı ve hukuku tanımayan muktedirlerin ele geçirdiği meydan iktidarı bu kadar korkutuyorsa… O meydanı bir gün yasaklardan arındırmak ve gerçekten bir halk meydanı yapmak elzem demektir. Bu ülke, meydanlarında muharebeler değil karnavallar yapılacağı gün kendine gelecektir.