Bu kabus bittiğinde bambaşka bir dünyada yaşamaya başlayabiliriz.
Bu virüs salgınında herkesin aynı fikre vardığı çok önemli bir nokta var:
Bireyin tercihleri, toplumun kaderini belirler.
Bilinçsizce iktidara getirdiklerimizi, bilinçli tercihler yaparak tepemizden indirebiliriz.
Bilinçsizce tükettiğimiz kaynakları, bilinçlice kullanarak yeniden bereketlendirebiliriz.
Bilinçsizce sürdürdüğümüz alışkanlıkların yol açtığı hasarları, bilinçli tercihlerle onarabiliriz.
Dünya, bireylerin tercihleriyle ‘kaderi’ değiştirme gücüne şahit oluyor.
Şimdi hep birlikte evlere girerek hem kendi kaderimizi hem de dünyanın kaderini değiştirebileceğimizi görüyoruz.
Ve kaderin ilahi değil beşeri bir mesele olduğunu en net biçimde deneyimliyoruz.
Bu demektir ki yarın hep birlikte sokağa çıktığımızda da bundan sonraki hem kişisel hem de evrensel kaderi tercihlerimizle ve isteklerimizle belirleyebilecek güçteyiz.