Altınoluk’ta emlakçılık yapan Kemal Divrikli yoldaki kaplumbağayı ezilmesin diye almak isterken motosikletin çarpması sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 59 yıllık ömrü sona ermişti.
(…) Divrikli’nin cezaevinde olan oğlu ise babasının cenazesine ancak defin sırasında katılabildi. Zira, cenazenin cemevinde olacağını öğrenen cezaevi yetkilileri “Cemevi ibadethane değil” diyerek zorluk çıkarmışlardı.
Meydanlardan “Başörtülü bacılarımı okullara almadılar” diye çığırarak, haklı bir isyanı siyasi malzemeye çevirenlerin ülkesi burası.
Safi kendine din özgürlüğü isteyenlerin ülkesi burası. Din özgürlüğünü ‘Sünni Müslümanlık’la sınırlayanların, onun dışında ne var ne yok ezip geçenlerin ülkesi burası.
(…) Alevilere uygulanan haksızlıklar ve hukuksuzlar ortada.
Umalım ki yakın gelecekte bir evlat babasının cenazesi cemevinden kalkacak diye cezaevinden izin almakta zorlanmasın… Umalım ki hak ve hukuk, inisiyatifi bu vicdanı kuruyup dökülenlerden çekip alsın.