Gezi’de denediler, 17-15 Aralık’ta da, 7-8 Ekim’de de… 7 Haziran seçimlerinin ardındansa terör aracılığıyla yine çabalıyorlar. Kitlesel sokak hareketleri yaratıp seçilmiş bir iktidarı devirmeye çalışıyorlar.
Devrime çıkarları açısından ikna edilemeyen kesimlerin refleksleri, şiddetin yaratacağı korku ve panik havasıyla manipüle edilmek isteniyor.
Ama ne kadar ekmek o kadar köfte. Niteliksel dönüşümün önkoşulu niceliksel birikimi sağlamadan, veresiye devrim olmaz. Hiçbir meşru çoğunluk, eşitlikten rahatsız olan karşı devrimci azınlığın “toplumsal gerginlik” safsatalarını dindirmek için, yani bir kuru jest uğruna iktidar etme hakkından vazgeçmez.
Dahası, terörü bir siyaset aracı olarak kullananı ve bu insanlık dışı yöntemi açıkça sahiplenmese de meşruiyet tartışmalarıyla ortak olanı mutlaka tarihin çöplüğe gönderir. Er ya da geç!