Türkiye, başta “çılgın projeler” ve orman kıyımı olmak üzere, kömüre ve daha fazla karbon emisyonuna yatırım yapan, 20.yüzyıldan kalma bir anlayışla “kalkınma”nın peşinde koşuyor.
Oysa şimdiden baş gösteren aşırı iklim olayları (kuraklık ve/veya aşırı yağış) sadece insan yaşamını değil, ekonomiyi de olumsuz etkiliyor.
Enerji verimliliği, halen Türkiye’de hiç üzerinde durulmayan, yatırım yapılmayan son derecede ciddi bir konu.
Daha fazla kardan başka bir şeye odaklanmayan siyaset ve iş alemi, günübirlik saçmalıklarla halkı oyalamayı bırakıp artık iklim değişikliğiyle ilgili ciddi önlemler almak zorunda.
Zira bu gidişle istikrarlı, sürdürülebilir bir yaşam ve ekonomi, mümkün olmayacak.