Kadınlara saygının “ayak öpmekle” gösterileceğini, anneliğin dinen verilen bir “makam” olduğunu ve eşitliğin “kadınlık fıtratına ters” olduğunu Recep Tayyip Erdoğan sayesinde idrak ettik. Cumhurbaşkanı, kadın-erkek eşitliğine inanmadığını dört yıl önce zaten beyan etmişti. Son konuşması ise Türkiye’deki toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesindeki kazanımları yok saymaya yaradı:
Kadın narindir, her işi yapamaz… Feminist kötüdür, annelik makamını kabul etmez… (Feministim ve anneyim, ne yapacağız şimdi?) Kadının ihtiyacı, erkekle eşit değil ancak eşdeğer (ne demekse?) olmaktır… Sabaha kadar tartış, dur!
Anayasa’ya, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası anlaşmalara, AB üyeliği hedefine ve 21. yüzyılın hukuki ve sosyal gerçeklerine aykırı bu sözleri ciddiye almak, sadece kadınlara değil… Kadın, erkek, çocuk ve yaşlı, bu ülkede yaşayan herkese zarar veriyor- ve verecek…