Gaye Su Akyol’un üçüncü albümü bana kalırsa dil ve estetik açısından en az kafası karışık olanı. Doğu – Batı arasında kaybolmamış yolunu bulmuş bir albüm. Kendi deyişiyle Kurt Cobain ve Selda Bağcan’dan eşit derecede etkilenen bir müzisyenin bu iki uç arasında gelgitler yaşadıktan sonra bulduğu kendine has yeri ifade ediyor. Tavernadan punk’a, herhangi bir meraklı müzik dinleyicisinin bu topraklarda duyabileceği her şeyi temsil ediyor.
Bunları yaparken en güçlü silahı sözleri. Son derece politik bir albüm bu. Bu dönemde dinleyebileceğiniz ustalıkla yazılmış en politik sözlere sahip. Buraları çok kurcalamaktansa henüz albümü dinlememiş olanları merak ettirmeyi tercih ediyorum.