10 büyükelçinin AİHM kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı üzerinden ‘büyükelçiler krizi’ yaşadık. Neyse ki çılgın açıklamalar sonrasında iktidarın geri adım atmasıyla problem çözüldü ve büyük bir badireden kurtulduk.
Maalesef dış politikada atılan her adımı içeriye mesaj vermeye endeksleyen siyasi iktidar, acımasız hamaset edebiyatıyla insanları hayal dünyasında yaşamaya mahkum etmiş bulunuyor. Bu halin en güzel örneğini dün Ankara’da millet bahçesi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Diyor ki cumhurbaşkanı: “Şu an Avrupa’ya bakalım, İngiltere’de Avrupa’da, ABD’de raflar boş. Elhamdülillah bizde, bolluk, bereket yoluna devam ediyor. Nankörlere ne anlatırsan anlat, gözleri var görmez, kulakları var duymaz, dilleri var hakikati söylemez.”
Galiba Türkiye ve dünya gerçekliğinden kopan iktidara da, ekmeğinin büyümesinden çok icat edilmiş zaferlere, hamaset söylemlerine itibar eden ve Kavala’nın dört yıldır hiçbir hukuki dayanak olmadan cezaevinde tutulmasını umursamayanlara hatırlatmak gerekiyor; mesele Osman Kavala meselesi değil ki…