Neresinden bakarsak bakalım, siyasi iktidar ve devletin tüm aygıtları yaklaşık 4 yıldır din pazarlayıcısı çete ile mücadele yürütüyor.
Ancak başından itibaren bu mücadele ile ilgili ayağı yere basan, kapsamlı bir strateji oluşturulamamıştır.
Eğer geçmişte olduğu gibi ‘alnı secdeli’ olma kriteri ile yola devam edeceksek, korkarım gelecekte de yeni FETÖ’ler ve benzerleriyle uğraşmak zorunda kalabiliriz. Ayrıca unutmayalım, içeride kriminal anlamda önemli bir başarı sağlanmış olsa da, FETÖ dışarıda hala dipdiri ve neredeyse bütün dünyada muazzam bir güç biriktiriyor. İşte burada da daha sofistike mücadele stratejileri gerekiyor.
Maalesef Türkiye’de belli strateji ve plan çerçevesinde işleyen bir devlet aklı olmadığı için bütün işlerimizi Anadolu’daki tabirle ‘kara kucak işi’ yöntemlerle sonuçlandırmaya çalışıyoruz.