Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
mesele son derece açık; otel sahibi, itfaiyeden rapor istiyor, onlar da gerekli kontrolü yapıyor ve sekiz eksik tespit ediyor. Ama rapor istediği gibi çıkmayınca otel dilekçesini geri çekiyor ve yoluna devam ediyor.
Mevzuat da zaten 2021 yılında yapılan değişiklikle, otellerde yangın güvenliği denetim yetkisini belediyelerden alarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devretmiş. İddiaya göre bu değişiklik, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Bodrum’daki otel projesine ilişkin sorunları çözmek için yapılmış.
Ama yalan makinesi medya, her gün “Belediye onaylı facia”, “Katilsin Tanju” benzeri manşetlerle bakanlığı korumak için adeta yüz takla atmaktan çekinmiyor. Evet Bolu Belediye Başkanı’nın, Suriye’deki diktatörün zulmünden kaçan insanlara karşı uygulamaları kelimenin tam anlamıyla ırkçı bir tavırdı. Vicdan sahibi herkesin bu tavra karşı çıkması gerekir, ben de bu konuda sert yazılar yazdım. Ama facianın gerçek sorumlularını gözden kaçırmak için, Bolu Belediye Başkanı’nı günah keçisi ilan etmek vicdanla, ahlakla, adaletle bağdaştırmak asla mümkün değildir. Hele de bunu yapanlar dindarlık iddiasında olan insanlarsa, tam bir vicdan ve ahlak fukaralığıdır.
Ancak ne hikmetse dindarlık iddiası taşıyan bu medyadan bir Allah’ın kulu da çıkıp, oteller konusunda tek yetkili olan Kültür Bakanı’na sorumluluğunu ima eden en küçük bir soru sorma erdemliliğini bile gösteremiyor.