Maalesef yaşadığımız dönemde ‘biz’ ve ‘onları’, doğru ve yanlış üzerinden tarif etmeye kalkan bir siyasal anlayış hakim durumdadır. Siyaseti dost-düşman üzerinden kurgulayan bu anlayışın sonucunda ise özellikle popülist söylemin temsilcileri, kendileri dışındaki bütün siyasal yapıları ‘hain’ kategorisi içinde görmeye başlar.
Çünkü popülist liderlerin diliyle konuşmayan bütün liderler tehlikelidir, eğer kendileri yoksa memleket ‘beka’ tehlikesiyle karşı karşıyadır. Mesela günümüzde popülizmin en önemli temsilcilerinden olan olan Trump, Orban, Putin vb. liderlerin gözünde, demokratik değerleri savunan siyasetçiler bir bakıma ihanet içindedirler.
Yaşadığımız çağın en başat siyaseti haline gelen popülist söylem, ne yazık ki ‘haysiyetli siyaset’i öldüren bir mekanizma haline dönüşmüş bulunuyor. Kabul etmek gerekiyor ki siyasal olanın, sadece ‘“biz varsak memleket güven içindedir’ anlayışına indirgenmesi günümüzün sağ siyasetinin en önemli özelliklerinden birisi haline gelmiştir.