Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dini siyasetin emrine amade kılan perişan halini gördükçe Müslümanlar adına endişelenmemek mümkün değil.
Türkiye hiçbir dönemde böylesine kifayetsiz ve dinin temel ilkeleri konusunda duyarsız bir Diyanet İşleri Başkanı görmedi.
Öyle bir diyanet işleri başkanına sahibiz ki dinden başka her şeyden anlıyor. Bir gün elinde kılıçla Ayasofya’da hutbeye çıkıyor, bir gün Yargıtay binasının açılışında dua okuyor, bir başka gün ise sosyal medyayı hizaya getirmek için sansür yasası öneriyor. Hızını alamıyor Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemleri konusunda fetvalar üretiyor. Daha da önemlisi, din sanki bir yönetim modeli öneriyormuş gibi, yasaların dine göre düzenlenmesini talep ediyor.