Ağrı’da yaşanan hadise de son zamanlardaki garip olaylar zincirinin bir parçasıydı.
AKP 3,5 yıldır PKK’ya karşı eylem yapılmasına izin vermezken, seçimlere iki ay kala valinin talimatıyla ve ‘örgüt bir köyde silah zoruyla seçim propagandası yapıyor’ denilerek operasyon başlatıldı. Sokak ortasında Mehmetçikler şehit edilirken, Diyarbakır’da astsubay, eşinin yanında saldırıya uğrarken ve birçok eylem sırasında operasyona izin vermeyen valiler, 45 kişilik köyde propaganda gerekçesiyle operasyon yaptırdı. Oraya gönderilen Mehmetçikler bir anda silahlı çatışmanın ortasında kaldı.
Ancak tezgahı fark eden ve kurşunların arasına giren halk planlanan oyuna müsaade etmedi. Yaralanan Mehmetçiğin yardımına koşan HDP’liler, onları hastaneye götürecek araçlara taşıdı ve bu olayı çirkin bir tezgah olmaktan çıkardılar. Yaşanan hadise ise tezgahlayanların başına taş olup düştü.
Korkarım ki 90’lı yılların faili meçhuller üzerinden ülkeyi yönetme politikası tekrar geri döndü. Son zamanlarda neredeyse bütün olaylar faili meçhul kalıyor ve aydınlatılmıyor. Olayların üzerine gidecek savcı ve polis yok.
O ayrı bir mesele ancak daha büyük bir endişe var. 90’lı yıllarda güçlülerin ülkeyi daha kolay yönetebilmek için bu tür olayları tezgahladığı düşünülürdü. O yüzden yaşananlar faili meçhul kalırdı. Bugün de insanlar aynı şüpheleri taşıyor.