İdeolojik saplantılarla kendi devletlerinin yönetimine karşı olup, savaşta bile düşmanla işbirliği yapanlar da vardır insanlık tarihinde… Bunlara en çarpıcı örneklerden biri de Amerikan şairi Ezra Pound değil midir?
…13 yıl hapis yattıktan sonra, 1958’de vatan hainliği içeren suçu düşürüldü. Aynı yıl İtalya’ya geri döndü ve Napoli’ye vardığında gazetecilere faşist selamı verirken “Tüm Amerika bir tımarhaneden ibaret” dedi. 1972’de Venedik’te öldü.
Türkiye’de devlet terörle mücadele ederken olayı sadece Tayyip Erdoğan’a karşı olmak noktasından ele alıp, teröristlerin başarılı olmaları için adeta dua edenlerin durumlarını izlerken, Ezra Pound’u hatırlamamak mümkün mü?
Veya “Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” diyenlerin torunlarının, “Esad gideceğine Erdoğan gitsin” diye niyet açıklamaları sizi çok mu şaşırtır?
Ama bazen “Hain” olmakla “Akıl hastası” olmak arasında çok ince bir çizgi vardır. Takılmış plak gibi hep aynı tekerlemeyi tekrarlayanların beyin yapıları incelendiğinde, bu ince çizgi mutlaka dikkate alınmalı ve takıntılılara hemen “Hain” damgası vurulmamalıdır.