Bu olayın üzerinden yaklaşık sekiz yıl geçtikten sonra bu kez hükümetin yolsuzluk belgelerini yayımladığı gerekçesiyle, iktidarın emriyle polis gazete bastı. Dün askerden emir alınmıştı, bu kez iktidardan polise hukuksuz emir verildi. Yine arama kararı verilmiş ancak polis, gazetenin okurlarının tepkisiyle bilgisayarlara el koyamadan binadan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Değişen pek bir şey yoktu. Tek değişen gerçek ise gazetecilerin tutumuydu. Dün Nokta Dergisi baskınını eleştiren kalemlerin çoğu, bugün iktidar emriyle gazete- televizyon baskınını alkışlıyordu. Kendini “liberal” zanneden bazı kalemler, dün söylediklerini ve yazdıklarını unutmuşçasına baskını övüyor, hukuksuz eyleme gerekçe bulmaya çalışıyorlardı.
Dün yaşananları Cemaat- iktidar kavgası olarak görmek, yarınları anlamamak demek. Bu yaşadığımız faşizmin ayak sesleri. Bu köşede yıllar önce MİT Yasası’yla birlikte ‘el muhaberat’ devletine doğru gittiğimizi yazdım. O gün gülümseyenler, bugün yazdıklarımın ne kadar doğru olduğunu söylüyor.
Yaşadıklarımıza rağmen, iktidar dün harakiri yaptı. Geçmiş olsun yandaşlar.