AKP’nin ilan ettiği kurtuluş savaşının hedefi “tam bağımsız ekonomi” değil; tersine Erdoğan-Kavcıoğlu görüşmesinden sonra neoliberal düzene – serbest piyasa ekonomisine bağlılıklarını teyit ettiler.
AKP’nin ilan ettiği kurtuluş savaşının doğru bir önderliği yok; tersine sorunların kaynağı durumundalar.
AKP’nin ilan ettiği kurtuluş savaşının doğru bir programı yok; “Faiz neden, enflasyon sonuç” özetli program, Türkiye’nin ihtiyacı olan üretime dayalı kamucu ekonomi programı değil. Nitekim sonuçları itibarıyla görüldüğü gibi dolarizasyon ve borçlanma yaratıyor.
AKP’nin ilan ettiği kurtuluş savaşının bütünlüklü bir stratejisi yok; taktik hamlelerle günü kurtarmaya çalışıyorlar. Dahası sürekli kötülüğün kaynağı olarak içeriye “dış güçleri” işaret edip, dışarıda “dış güçlerle” işbirliği peşindeler.
AKP’nin ilan ettiği kurtuluş savaşı halka dayanmıyor; kurtuluş savaşlarına Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) sponsor yapıyorlar.
Dolayısıyla AKP’nin yapmakta olduğu “neoliberal düzenden kurtuluş savaşı” değil, “neoliberal düzene teslimiyet” içinde iktidarını sürdürebilme manevralarıdır. Karşılığı ise Türkiye’nin ödeyeceği siyasi ve ekonomik bedeldir ne yazık ki…