Ancak AKP ve MHP’den gele gele kola-kahve eylemi geldi. Bakkaldan kola alıp yerlere dökerek, müşterilerin ellerindeki kahveleri alarak İsrail’e “sert tepki” gösteriyorlar!
Bakkaldan kola alıp yere dökünce İsrail’e yaptırım uygulanmış olmayacağını, tersine para kazandırılmış olacağını düşünemeyeceklerini sanmıyorum. Bu türden eylemleri, hiçbir şey yapılmıyor denmesin diye, “toplumun gazını almak” amacıyla yapıyor olmalılar ancak…
İsrail’le “one minute” krizinde de benzeri yaşanmıştı: İktidar İsrail’e karşı en sert sözleri sarf ediyor ama İsrail-Türkiye ticareti her yıl artıyordu! Bugün de öyle.
Erdoğan dünyada İsrail’e karşı en sert sözleri söyleyen siyasetçilerin başında geliyor. Ancak ABD ve İsrail’e karşı caydırıcı olacak türden adımları atmıyor: İsrail’e istihbarat sağlayan Kürecik Radarı’nı kapatmıyor, İsrail’e askeri destek veren ABD’nin İncirlik uçuşlarını durdurmuyor, Ceyhan’dan İsrail’e giden yakıt dolu gemileri engellemiyor, NATO mekanizmasına dahil edilen İsrail’in o mekanizmadan çıkarılması için adım atmıyor, örneğin “NATO İsrail’le ortaklık mekanizmasını bozana kadar NATO’nun genişleme stratejisini (ve İsveç’in üyeliğini) onaylamayacağım” demiyor…