FETÖ ve PKK gibi paralel yapıların dışarıda nereye bağlandığı ortadadır. 2013’te başlayan son süreç ve geçmişteki darbeler dış desteğe sonradan kavuşmuş değil, yerli ortakları olan ama doğrudan dış merkezli vesayet pratikleridir. Devamlılığa sahiptir.
Esasen biz 2013-2016 sürecini dehşetle izlesek ve “yeni” algılasak da, bu yöntemler hegemon devletlerin zayıf ülkeler üzerinde kullandığı bilindik yöntemlerdir.
Deşifre olmuş, bilindik, tüm bahtsız coğrafyalar üzerinde tatbik edilegelmiş bir kolonyal yöntemden bahsediyoruz. Türkiye bu içeriden takılmış boyunduruktan kurtulma yönünde bir şans elde etmiştir. Mücadele henüz başlamıştır ve uzun soluklu olacaktır. Bu Erdoğan’ın da AK Parti’nin de özel bir tercihi değildir. Ama Erdoğan, AK Parti ve tüm yerli/milli aktörler, verilen mücadelenin milletimizle birlikte omurgasıdır.
Verdiğimiz mücadelenin ne zaman biteceğini merak etmek ve sabırsızlanmak yerine, bu mücadeleyi bir yaşam biçimi olarak kabul etmek daha rahatlatıcı ve gerçekçi olacaktır.