Bu ülkede köşe yazarları, aydınlar haddinden fazla gündem belirliyorlar ve çok güçlüler-di. Bunun nedeni siyasetin bu ülkede hep güçsüz ve ittifaklara mahkum bırakılması.
Dünyanın hiçbir normal ülkesinde bir grup aydın, sadece kendi meşreplerine uygun siyaset yapmadığı için böyle uzun soluklu bir çatışmaya girmez. Aydınlar da, bu gücün şehvetine kapılmışa benziyorlar. Demokratlık/AB üyeliği diye pazarladıkları kibirleriydi aslında.
… Aynı aydınlar, ülke tarihinin en pespaye darbe girişimini görmezden gelerek “Demokrasiye darbe” bildirilerine imza atıyorlar şimdi. Hala gerçeği eğip bükme derdindeler. İçlerinden bir isim bile insanı şaşırtmıyor. Ama sanırım devirler de böyle böyle sona eriyor. Bu hikaye hepimiz için ibretlik dersler barındırıyor.
Günün sonunda, bu çatışmalar hayra vesile oldu, asla anlayamayacağımız gömülü riskleri dehşetle fark ettik. Yaşananlar ülkenin önünde özgün bir yol açtı.
Erdoğan tarihe geçti, Çankaya’ya çıktı, partisini de kimseye kaptırmadı.
Adil olan buydu; böyle de oldu.