‘FETÖ’ soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan teknoloji yazarı Serdar Kuzuloğlu, gözaltına alındığı anı anlattı: “Kâğıttaki ‘FETÖ’, ‘PDY’, ‘ByLock’ kelimelerine afallayarak baktım!”
İzmir’de yürütülen bir ‘FETÖ’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kuzuloğlu, ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı.
‘Çoğu kişinin gülümseyeceğine eminim’
Kuzuloğlu, Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuştu.
Başına geleni tarif etmenin kolay olmadığını söyleyen Kuzuloğlu, “Gazeteci kimliğimle bakınca, yaşadıklarım eşsiz gözlemlerle bezeli, dopdolu. Yine de sık sık ‘Ya eksik olsaydı!’ diyorum” dedi.
Soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle detay paylaşamayacağını, kendisinin de neyle suçlandığını öğrenmesinin epey zaman aldığını aktaran Kuzuloğlu, “Çoğu kişinin duyduğunda gülümseyeceğine adım gibi eminim!” diye konuştu.
‘Ne takım tutarım ne bir derneğe üyeyim!’
‘İnternet ekipler amiri’ gözaltına alındığı sabahı şöyle anlattı: “Sabaha karşı 4 gibi yattım. 5 sularında eşim ‘Serdar, kapıda polisler var!’ diyerek uyandırdı. Üç sivil polis. Uyku sersemi hızlıca düşünmeye çalıştığımda aklıma mantıklı hiçbir gerekçe, ihtimal, olay gelmese de kapıdakilerin beni gözaltına almak için geldiklerine dair en ufak bir şüphem yoktu! Yine de sürekli, ‘Sebebi ne olabilir, nasıl bir gerekçeye dayandırılabilir?’ diye içimden sorup duruyordum. Beni almaya gelen polisler eve girdiğinde, ‘ByLock soruşturması’ kapsamında evimin aranacağını, bilgisayar ve telefonuma el konulacağını, gözaltına alınacağımı söyleyince, eşimle göz göze geldik. ‘ByLock’ kullanıcısı olmamın ihtimal dahilinde bile olmadığını, kullandığım cihaz ve sistemlerin kötü niyetle dahi bu tip ‘bulaşmalara’ korunaklı olduğunu biliyordum. Kâğıttaki ‘FETÖ’, ‘PDY’, ‘ByLock’ kelimelerine afallayarak baktım! Ve sürekli böyle bir şeye bulaştırılmış olmamın akıl almazlığını, bunun kimin işine yarayacağını ve bundan doğacak, hayatım boyunca taşıyacağım mağduriyeti kimin, nasıl giderebileceğini düşünüp durdum.”
Kuzuloğlu, kendisine ait prensiplerden en belirgin olanını şöyle anlattı: “Bir kişiye, kuruluşa, oluşuma; daha geniş anlamıyla net olarak tanımlanmış, başı-sonu, önü-ardı belli olan şeylere bağlı, ait olmama durumu. Ben öyleyim. Ne takım tutarım ne bir derneğe üyeyim! Savunduğum şeyler bir etikete, isme kavuştuğu anda terk edip kendime ait başka bir yol, bakış aradım hep. Sorgumda ‘ByLock’un bu soruşturmanın çatı ismi olduğunu ve o yazılımla bağlantısız bir gerekçeyle gözaltına alındığımı öğrendim.”