Ekonomistlerin ekonomiyi baltalayan bir sebep olarak gördükleri politik istikrarsızlık teorik olarak vatandaşın yeniden bölüşüm talebindeki artış daha da derinleşmektedir. Bir başka ifadeyle gelir dağılımındaki eşitsizliğin orta sınıfı yok ederek alt gelir grubunu artırdığı bir süreçte bu seçmen grubunun başlattığı yeniden bölüşüm talebi ekonomi-politik dengesini daha da bozmaktadır.
Pek muhtemel ki son anketlerde artan kararsızlarda bu eğilim çok etkili olmaktadır.
Belki de en kötüsü politik istikrarsızlığın iki ucu keskin kılıç gibi olmasıdır. İstikrarın mevcut yönetimle sağlanamayacağına yönelik bir kanaat güçlenirse bir yandan ekonomi olumsuz etkilenirken bir yandan da aşırı siyasallaşma ile yeni bir seçim kazanma hedefi içiçe ilerleyebilir.
Türkiye’yi yönetenler ivedilikle bu yönetim tarzından uzaklaşmak mecburiyetindedir. Değilse sistem içinde politik istikrarsızlık bir yandan enflasyon ve onun maliyetini daha da artıracak ve diğer yandan da ekonomiye ilişkin olumsuz bekleyiş politik istikrarsızlığı pekiştirecektir.