Eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açılan dava sayısı 18’e çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik bugün de ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla bir dava daha açıldığını söyledi.
Gerekçe Kılıçdaroğlu’nun 11 Temmuz 2023’te CHP grup toplantısındaki açıklamaları.
Kılıçdaroğlu’na istenen toplam ceza 65 yıl hapis cezasına çıktı. Ayrıca aynı sürede siyasi yasak isteniyor.
Çelik’in X‘teki paylaşımı şöyle:
* Hukuksuzca devam eden soruşturmaların sayısına değinmiyorum bile… Acaba neden bu denli yargısal mobbinge maruz kalıyor Sayın Kemal Kılıçdaroğlu? Neden korkuyorlar? Neden hâlâ üzerine gidiyorlar?
* Sadece doğruları söylemek, korkmadan haklı eleştirilerde bulunmak neden onları bu kadar ürkütüyor ve suç uydurmaya yöneltiyor? Yanıtlarını elbette biliyorsunuz…
* Ancak Erdoğan ve aynı gemide olanların anlamadığı bir gerçek var: Sayın Kemal Kılıçdaroğlu asla geri adım atmaz, gerekliliğine inandığı mücadelelerden kaçınmaz ve hiçbir koşulda teslim alınamaz…
Kılıçdaroğlu ne demişti?
chp.org.tr‘un aktardığına göre Kılıçdaroğlu davaya konu CHP grup toplantısında şunları söylemişti:
* Bir; beni televizyonları başında dinleyen bütün AK Partili, Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime sesleniyorum. Eğer vicdan varsa bu ekonomik soykırım programının kimin işine geldiğini ben sayacağım, 5 madde halinde sayacağım. “Hayır, bunların işine yaramıyor” diyorsan, gel beni bul kardeşim, sana bütün ayrıntıları vereceğim. “İşine yarıyor diyorsan” otur vicdanını sorgula.
* Erdoğan’dan dolarla ihale alanlar. Bunlar hep kazananlar, biz bunlara beşli çete diyoruz. Dolarla ihale almış zaten, bunların zarar etme şansı sıfır. Hepsi kâr ediyor, hepsi köşeyi dönüyor.
* Dolarla gelir garantisi verilenler. İşi yaptı dolarla, bir de ona dolarla gelir garantisi veriyorsun. Dolar arttıkça bunun parası artıyor. Bunların da zarar etme şansı yok.
* Dolarla devlete borç para verenler. Biz buna ilk günah diyorduk. Kendi ülkesinin milli parasını göz ardı edip yabancı parayla, kendi ülkesinden, kendi vatandaşıyla borçlanma. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına diyorsun ki: Gel bana dolar dolarla borç ver diyorsun. Ben sana bunun hem faizini dolarla ödeyeceğim, hem paranın bedelini dolarla ödeyeceğim diyor. Bunların da zarar etme şansı yok, bunların da keyifleri yerinde.
* Kur korumalı mevduat sahipleri, bunlar da dolar garantili. Bir de ayrıca bunlara vergi avantajı da sağlanmış durumda, yani çifte kavrulmuş kâr.
* Yurt dışından borç alıp, aldığı borca devletin hazinesini garanti edenler, garanti gösterenler. Özel sektör gidiyor, bu beşli çeteler gidiyorlar yurt dışından borç alıyorlar. Yurt dışından borç alırken ben sana güvenmiyorum diyor. Bana güvenmiyorsan ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hazinesini garantiye ediyorum diyor ve bu garanti veriliyor.
‘Ekonomik soykırım programı’
* Bu beş gruba 85 milyon hizmet ediyor. Bu beş guruba para lazım, dolar lazım, avro lazım, döviz lazım. Kim ödeyecek? Erdoğan cebinden ödeyecek değil, 85 milyona faturayı çıkarıyor. Onun için bu program bir ekonomik soykırım programıdır, 85 milyonu etkileyen bir programdır ve rahatlıkla söyleyebilirim bunlar yani bu beş grup soykırım ekonomisinin baş aktörleridir bunlar. Bunların hamisi de Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hepimizin bilmesi gerekiyor.
* Diyeceksiniz ki, hepsi bu kadar mı? Hayır efendim, hayır efendim değil. Boşuna mı ben soykırım ekonomisi diyorum, boşuna mı ekonomistler, sosyologlar bu tür uygulamalara soykırım ekonomisi diyorlar. Diyelim ki dolarla ihale aldınız, sözleşmede şöyle bir hüküm var: Dolarla ihale alıyorsunuz, faizini de dolarla alıyorsunuz ama diyor ki: Ben dolarla nereden aldım, Amerika’dan aldım diyor. O zaman Amerika’daki enflasyonu da bana ödeyeceksiniz… Amerikan ekonomisinin enflasyonunu 85 milyon insanın sırtına yıkıyorlar. Şeytanın aklına gelmez ama bunların aklına gelir. Avro ile aldıysanız borcu, Avrupa’daki enflasyonu 85 milyon insanın sırtına yıkıyorsunuz.
* Allah aşkına ya, AK Parti’ye oy veren vicdan sahibi insanlara sesleniyorum; böyle bir soygun düzenine siz nasıl evet dediniz? Ya insan biraz vicdan sorgulaması yapar. Hadi kendini düşünmüyorsun, ya çoluk çocuğunu düşün kardeşim, torunlarını düşün kardeşim. Beraber vurgun yaptılar, sanmayın bu avantajı sadece bunlara verdiler, kendi dünyalıklarını da yaptılar, yurt dışına götürdüler. Bu millete söz vermiştim, o götürdükleri 418 milyar doları kuruşu kuruşuna buraya getireceğim diye. Ama sözümden dönmüş değilim; göreceksiniz tarih o 418 milyar doların Türkiye’ye nasıl getirildiğini görecektir, yazacaktır.
* Efendim Bayburt’ta Erdoğan konuşmuş, “Maalesef hırsızlar çok” demiş. Vallahi doğru, vallahi billahi doğru. Ben Erdoğan’a şu çağrıyı yapıyorum: Saray’da sağına bak, soluna bak, önüne bak, arkana bak kesin göreceksin; aynaya bak kesin göreceksin!
* Hırsızları temizlemek ve onları da ifşa etmek benim görevimdir. Sağ olun.